bir bir - Turkish English Dictionary

bir bir

Meanings of "bir bir" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
bir bir respective adj.
bir bir singly adv.
bir bir one by one adv.

Meanings of "bir bir" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
bir one n.
France and freedom are but one.
Fransa ve özgürlük birdir.

More Sentences
ele almak (bir problemi) tackle v.
We had to find a way to tackle the issue.
Sorunu ele almanın bir yolunu bulmalıydık.

More Sentences
(birini ) (bir yere) çağırmak call in v.
The Agency for Reconstruction also itself called in OLAF in relation to the contract of a questionable external advisor.
Yeniden Yapılanma Ajansı da şüpheli bir dış danışmanla yapılan sözleşmeyle ilgili olarak OLAF'ı bizzat çağırmıştır.

More Sentences
beklenmedik bir şekilde unexpectedly adv.
Not unexpectedly, the Commission is proposing that it be given more power.
Beklenmedik bir şekilde, Komisyon kendisine daha fazla yetki verilmesini öneriyor.

More Sentences
bir daha again adv.
This is intolerable and must not happen again.
Bu kabul edilemez ve bir daha olmamalı.

More Sentences
bir kere once adv.
I tried ice skating once and realized that it's not for me.
Buz patenini bir kere denedim ve anladım ki bana göre değil.

More Sentences
bir daha once more adv.
Would you say that once more, please?
Bunu bir daha söyler misin, lütfen?

More Sentences
dalgın bir biçimde absentmindedly adv.
He did it absentmindedly.
O bunu dalgın bir biçimde yaptı.

More Sentences
öfke (büyük bir haksızlıktan/hakaretten kaynaklanan) outrage n.
The European Union has unanimously expressed its outrage at this event.
Avrupa Birliği oybirliğiyle bu olay karşısında duyduğu öfkeyi dile getirmiştir.

More Sentences
on bir eleven n.
So it has taken eleven months before we have moved forward.
Dolayısıyla ilerleme kaydetmemiz on bir ayımızı aldı.

More Sentences
General
bir yudum swig n.
Tom took another swig.
Tom bir yudum daha aldı.

More Sentences
büfe (bir mobilya) sideboard n.
The sideboard in the dining room displayed a collection of fine china.
Yemek odasındaki büfede ince porselen koleksiyonu sergileniyordu.

More Sentences
sert bir bakış hard look n.
He had a hard look on his face.
Yüzünde sert bir bakışı vardı.

More Sentences
kaçırma (bir kimseyi) abduction n.
With regard to this abduction, I can only repeat that the Council has not received any information about it.
Bu kaçırma olayıyla ilgili olarak, Konsey'in bu konuda herhangi bir bilgi almadığını tekrarlamakla yetinebilirim.

More Sentences
izler (bir kimsenin ardında bıraktığı) trail n.
The Europe of the past has left a trail of deep wounds and scars behind it.
Geçmişin Avrupa'sı arkasında derin yaralar ve izler bırakmıştır.

More Sentences
üçte bir third n.
Per capita GNP is only about a third of the Community average.
Kişi başına GSMH ise, Topluluk ortalamasının sadece üçte biri kadardır.

More Sentences
doğru bir cevap a straight answer n.
I'd like a straight answer.
Doğru bir cevap istiyorum.

More Sentences
bir hiç nobody n.
I'm basically a nobody.
Ben aslında bir hiçim.

More Sentences
bilgi (belirli bir alandaki) expertise n.
This case is proof of our expertise and multi-dimensional industry knowledge.
Bu durum uzmanlığımızın ve çok boyutlu sektör bilgimizin kanıtıdır.

More Sentences
bir devlet sırrı a state secret n.
Why is this a State secret?
Bu neden bir Devlet sırrı?

More Sentences
Common Usage
kötü bir şey olacağını sezme foreboding n.
bir defada alınan miktar batch n.
yumuşak bir maddeden yapılmış koruyucu şey pad n.
sert bir çekiş/burma wrench n.
(bir kimseyi olumsuz bir şeye) karıştırma/bulaştırma implication n.
bir yerde oturan/sakin resident n.
(daha basit bir hale) dönüştürmek reduce v.
bir iddia öne sürmek assert a claim v.
bir iddia öne sürmek raise a claim v.
akıcı bir şekilde konuşan fluent adj.
üç yılda bir olan triennial adj.
General
bir tür açık tribün bleachers n.
bir maddeden emulsiyon yapma emulsifying n.
tanınmış bir sanatçının taklitçisi epigone n.
bir evin günlük işleri chores n.
bir tür at garron n.
sondan bir önceki last but one n.
bir yaratık darking n.
5 kuruş bir şey a matter of 5 cents n.
kanun türünden bir çalgı cither n.
çekilme (yüksek bir mevkiden) abdication n.
bir kimse veya kuruma ayrılan meblağ subsidy n.
sivri bir şeyin açtığı delik prick n.
malezyalı bir müzik grubu kru n.
kalabalık içinde herhangi bir olaya müdahale etmeme eğilimi bystander effect n.
araştırma (bir konuyu) exploration n.
zehirli bir deniz yosunu türü dinoflagellate n.
fevkalade bir hadise quite an event n.
bir kilisenin sorumlu olduğu mahallede oturan sakinlerin tümü parish n.
bir hareketin lideri apostle n.
daha üst bir sınıfa vb geçme promotion to n.
menkul veya gayrimenkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama entailed interests n.
belirli bir yılın şarap mahsulü vintage n.
bir tür kuş dollarbird n.
vahim bir durum deep trouble n.
ticari bir kuruluşun sahibi veya yöneticisi operator n.
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup tacho n.
bir dük veya düşesin arazisi duchy n.
vaktiyle işe yarayan fakat şimdi dert olan bir şey white elephant n.
eski romada bir alayın onda biri cohort n.
belirli bir veraset usulüne göre verme entailing n.
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli epode n.
genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran snack bar n.
sırtı çukur olan herhangi bir şey saddleback n.
finlandiya körfezindeki bir adada bulunan rus deniz üssü ve limanı kronstadt n.
kare şeklinde dikilmiş derilerden yapılan bir afrika giysisi kaross n.
bir tür akasya wattle n.
bir protestan tarikatı üyesi quaker n.
bir firmanın merkezinin yer değiştirmesi transfer of the seat of a firm n.
hızla çıkarılabilen bir kemer türü quick release n.
yeniden bir araya gelme reunion n.
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse epigrammatizer n.
bir organı kesip çıkartma exenterating n.
bir tür susam orris n.
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası cut of meat n.
uzak bir ihtimal a remote chance n.
kolay ve iyi maaşlı bir iş sinecure n.
çekilme (bir yere) seclusion n.
bir yüzey ölçü birimi dessiatine n.
hafif bir patlama pop n.
haftanın herhangi bir günü any day of the week n.
onda bir tithe n.
müşterilerinin bar gibi bir tezgahın önünde oturduğu ufak lokanta snack bar n.
bir uzvun görevini yapmaması disfunction n.
bir tür tatlı kırmızıbiber pimento n.
bir yaşından küçük çocuğu öldürme infanticide n.
bir bardak iskoç viskisi scotch n.
budistler tarafından uygulanan bir tür meditasyon samadhi n.
alaylı bir surette konuşan ironist n.
herhangi bir olayın ellinci yıldönümü jubilee n.
bir kuluçkada çıkan yavrular brood n.
zayıf bir ihtimal a bare chance n.
bir ümit ışığı a gleam of hope n.
çim (bir alanı kaplayan) sod n.
tatil veya başka herhangi bir organizayonun karşıladıklarına ilaveten müşteri tarafından satın alına optional extra n.
küçük bir olasılık a remote possibility n.
almanya'da bir kasaba krummhorn n.
çok ince bir tür bürümcük gossamer n.
bir assolistin ismini en üst kısımda verme top billing n.
bir dağın zirvesi vb gibi harita üzerinde belirlenmiş bir yükseklik spot height n.
bir çeşit dantela knotwork n.
ufak ve yuvarlak bir tür hamur işi scone n.
bir iple kazığa bağlama (hayvanı) tethering n.
sıcak su ile süt ve şeker karışımı bir içecek cambric tea n.
bir asya'da bambusu whangee n.
bazı çevrelerde hala kullanılan, otobüs anlamında bir sözcük charabanc n.
alışveriş (bir müşterinin yaptığı) custom n.
belirgin bir fark a marked difference n.
kabul etme (bir gerçeği) acknowledgment n.
çökertme (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) subversion n.
büyük bir projenin en monoton ve sıkıcı bölümü scutwork n.
ingiltere tyne nehri kıyısında bir yerleşim yeri jarrow n.
kanuna benzer bir çalgı zither n.
sarı renkli bir bira lager n.
kısa fakat önemli bir haber flash n.
analiz edilecek bir örnek assay n.
içi dışı bir frank n.
bağışlama (birine bir şeyi) settlement n.
bir durumdan başka bir duruma geçiverme swing n.
bir kimsenin mezun olduğu okul alma mater n.
yalnız bir ucu açık oyuk yer caecum n.
bir the same n.
bir rus anarşist kropotkin n.
kuran´dan bir ayet a verse from the koran n.
bir yakımlık kömür coal n.
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan elaborator n.
artma (bir şeyin değeri) appreciation n.
bir şeyi yapamama incapacity for n.
ren kıyısında bir şehir koblenz n.
çok nazik ve ince bir dille yazan euphuist n.
insanların bir şey beklemek üzere oluşturduğu sıra queue n.
bir yeminin belirlenmiş biçimi set form of an oath n.
meyveyle yapılan bir tür dondurma sorbet n.
bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi departure n.
hızla geçen bir şeyin çıkardığı ses whiz n.
abd'de gizli bir yasadışı grup cosa nostra n.
bir ingiliz rock grubu radio head n.
bir yerin eşrafından olan biri a pillar of society n.
meç (bir tür kılıç) epee n.
bir fırın ekmek batch n.
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi desk officer n.
daha güçlü başka bir devletçe kontrol edilip korunan devlet protectorate n.
amerikalı siyahilerin yarattığı bir ilahi türü spiritual n.
bir bilim kurumunun üyesi fellow n.
büyük bir kısmını yok etme decimation n.
doğal bir gelişme outgrowth n.
iddia edilen şeyle alakası olmayan bir sonuç çıkarılmasından doğan hata ignoratio elenchi n.
bir yargıcın nüfuz bölgesi magistracy n.
sayfa kenarlarındaki girintilerde harf etiketi bulunan bir indeks türü thumb index n.
bir akarsuyun kıvrımları olan kesimi meander n.
halkın tepkisini öğrenmek için bir plan hakkında verilen ön haber trial balloon n.
bir akvaryum balığı danio n.
belirli bir işi uygulayan kimse practitioner n.
ani bir esinti puff n.
bir adımda alınan yol pace n.
bir tarafa doğru hareket etme lateroduction n.
bir çeşit bira ale n.
sardoniks (değerli bir taş) sardonyx n.
belirli bir süre çalışan kişi part timer n.
konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam austerity n.
bir toprak parçası veya alanı area n.
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş syndicate n.
olağanüstü bir örnek extreme case n.
keskin bir tat tang n.
herhangi bir alanda en büyük ödül blue ribbon n.
üç günde bir olan nöbet tertian n.
bir tür şeftali nectarine n.
kızılcık benzeri bir meyve cranberry n.
uzun ve zorlu bir yolculuk trek n.
güneşli bir yere seyahat etme arzusu sunlust n.
bir arnavutluk yerleşim birimi koplik n.
yıkma (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) subversion n.
bir araya gelme aggregation n.
yeni bir eve taşınmanın kutlanışı housewarming n.
gösterme (bir duygu veya niteliği) exhibition n.
güç bir mücadele uphill struggle n.
bir bitkinin kış nedeniyle ölmesi winterkill n.
evlenme ilanı (gelecek bir tarihe ait) banns n.
erkin bir hükümdarın elinde değil de halkın elinde bulunduğu yönetim biçimi republic n.
kanamayı durdurmaya yarayan bir tür sargı tourniquet n.
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise senior high school n.
darmadağın bir yer shambles n.
sapa bir sokak an off street n.
bir nisan all fools' day n.
bir bölgede sadece belirli bir faaliyete izin verme zoning n.
bir grup grev gözcüsü picket n.
aşınmış bir dişin ağızda kalan bölümü stump n.
karıştırma (bir kimseyi olumsuz bir şeye) implication n.
uzun süren bir ihtilaf a running battle n.
helezonun bir kıvrımı whorl n.
tek bir hareket (el, kol) sweep n.
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse employe n.
bir işin arkasını bırakmama tenacity n.
bir ülkede yaşayan bireylerin bütünü home town n.
eski bir dans clogging n.
bir tür iskoç dansı ecossaise n.
herkesin değişik düşündüğü bir konu a matter of opinion n.
bir ülkenin iç kısmı midland n.
sesi çok doğal bir şekilde verme high fidelity n.
krem karamele benzeyen bir tatlı custard n.
bir akarsu veya akıntının ağzı outfall n.
on bir sayısı (11, XI) eleven n.
gizli bir şeyi açığa vuran exposer n.
bir parti kitap a batch of books n.
belirli bir süre için her yıl ödenen ve emek karşılığı olmayan maaş annuity n.
dağ göllerinde yaşayan bir tür alabalık char n.
nontoksik bir güney afrika bitkisi dagga n.
bir deri bir kemik skin and bones n.
tuhaf bir kimse queer fish n.
büyük bir baca içindeki birkaç ayrı duman yolunun her biri flue n.
gelecek bir felaketi önceden haber veren kişi doomwatcher n.
bir şeyin etrafında döndüğü merkez axis n.
bir belgenin imza yeri dotted line n.
suda yaşayan bir tür keseli ve kemirgen hayvan yapok n.
kendini bir şey zanneden kimse smart aleck n.
bir şeye hayran olan kişi wonderer n.
bir tür sıcak içki toddy n.
bir durumdan başka duruma getirme conversion n.
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi oasis n.
kısa bir süre kalan kimse transient n.
bir yer veya mekandan çıkmak için kullanılan yer ascent n.
duyguları bir başkasına yönlendirme transference n.
sal ya da benzeri bir deniz aracının insan gücü ile suda hareket etmesini sağlayan alet oar n.
herhangi bir ülkenin egemenliğinde olmayan sular high seas n.
başka bir olayın provası prolog to n.
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina ancient monument n.
yabancı bir dilin öğrenilmesi esnasında o dili öğrenen insanların oluşturdukları dil interlanguage n.
yeni bir soluk a breath of fresh air n.
bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm race n.
almanya'da yerin altındaki kıymetli madenleri korumakla görevli olduğu sanılan bir cin kobold n.
bir şeyin terkibine giren madde ingredient n.
bir toplumun tahsil görmüş grubu intelligentsia n.
bir kimsenin ikinci sahsiyeti alter ego n.
bir yeri belirli bir faaliyet için ayırma zoning n.
nispeten sakin bir merkez etrafında dönen dairesel fırtına cyclone n.
brezilya palmiyesinden elde edilen sağlam bir iplik türü tecum n.
tayin etme (bir yerden başka bir yere) transfer n.
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık glycogenesis n.
başka bir dilden alınan sözcük loanword n.
tek bir şey düşünme single mindedness n.
bir çeşit kurabiye shortbread n.
bir parça dollop n.
tatlı bir çörek friedcake n.
bir miktar a fair amount n.
emeklilik sigortası gibi işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey fringe benefit n.
körü körüne bir deneme a shot in the dark n.
bir konu hakkındaki resmi rapor white paper n.
büyük bir etki a lasting impression n.
bir yunus türü delphinus n.
ana hatlar (bir projedeki) guideline n.
karmakarışık bir sürü (şey) welter n.
elektrik telleri (bir aygıttaki) wiring n.
bir liman veya başka bir merkezin geçiş sağladığı bölge hinterland n.
meslekte bir ilerleme aracı steppingstone n.
bir memleketin başka bir devlette bulunan küçük toprak parçası exclave n.
bir kimsenin geçmişteki görgü, çevre ve eğitimi background n.
bir erkek ismi gilbert n.
bir grup içindeki birlik ruhu esprit de corps n.
ezilmiş meyveye benzeyen bir şey pulp n.
başka bir devletin güdümü altındaki hükümet puppet regime n.
önemli bir atılım quantum leap n.
demir kısımlar (bir şeye ait) ironwork n.
bir harita üzerinde belirli noktaları belirten sayı veya harf map reference n.
bir şeyle meşgul olma absorption n.
bir şeyi başka bir şeye tutturmak için kullanılan nesne tie n.
çaygillerden bir ağaççık türünün özel işlemlerle kurutulan yaprağı stream n.
bir tür böğütlen türü youngberry n.
birşeyin (belirli bir yerden) çıkmasını önleme localization n.
hindistan'da bir şehir jamnagar n.
bir önceki dönemden kalma holdover n.
bir şeyin gelişimindeki ilk dönemler incunabula n.
karmakarışık bir yer shambles n.
bir tür kavun casaba melon n.
havai adası yerlileri tarafından yapılan bir tür dans hula n.
araçların tamponuna yapıştırılan ve bir mesaj ileten yazı bumper sticker n.
ince bir tabaka halinde olan parça flake n.
titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi wave n.
zırh olarak kullanılan pamuklu bir ceket gambeson n.
faydalanma hakkı (bir şeyden) access to n.
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir alexandrine n.
ani bir parıldama flash n.
güçlü bir duygunun ortaya çıktığı an a fainting fit n.
kalın bir dilim et steak n.
yemeğin başında veya sonunda yenen bir yemek savory n.
emredilen bir şeye uymama noncompliance with n.
kesik ve tiz bir havlama yip n.
sürtme ile tutuşan eski tür bir kibrit lucifer n.
bir ressama özgü renkler palette n.
bir restoranda mevcut yiyecek ve içeceklerin listesi menu n.
çok ufak bir delil a scrap of evidence n.
belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle) uninitiate n.
herhangi bir şeyden yoğun yığın cloud n.
kendini rahat hisseden (bir yerde) at home in n.
bir tür doğan harrier n.
bir kayalığın dik yüzü cliff n.
yaz üçgenindeki parlak bir yıldız deneb n.
sağlığa uygun bir duruma getirme sanitation n.
dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubu panel n.
kesilmiş bir uzvun bedende kalan bölümü stump n.
tımarhane gibi bir yer bedlam n.
bir işin beyni mastermind n.
havanın belli bir yere doğru yer değiştirmesi current n.
belli bir alanda ustalaşmış teknisyen techie n.
bir kağıt boyutu demy n.
yerfıstığıyla yapılan bir şekerleme peanut brittle n.
bir hindistan ırkı dakotas n.
anlama (bir şeyin değerini/önemini/gerekliliğini) appreciation n.
bir damlacık soupcon n.
çıkarılabilen yakası olan bir palto modeli inverness n.
bir taşıttaki yük veya yolcuların listesi waybill n.
bir memleketin sanayi ve tarımının devlet eliyle yürütülmesi etatism n.
bir köpek hastalığı dirofilaria n.
bir kitapta konuyla ilgili daha geniş açıklama için oluşturulmuş ek kısım excursus n.
trafik işaretli göbeklerin içinde ilave şerit bulunan bir kavşak türü hamburger junction n.
belirli bir yere yerleştirme emplacing n.
yerinde bir söz a pertinent remark n.
bir konuda en usta kimse king n.
şerif bir polis amiri sheriff n.
küçük bir tavsiye piece of advice n.
belirli bir süre için ücretli iş engagement n.
belirli bir cins mal line n.
zihinsel potansiyeli ve lisan becerilerini en üst düzeyde kullanmayı öğreten bir eğitim neuro linguistic programming n.
ani ve kısa süren bir rüzgar flurry n.
on üçte bir thirteenth n.
kuzey amerika yerlilerine özgü geleneksel bir festival potlatch n.
bir memleketin doğusunda oturan kimse easternmost n.
hafif bir kişneme whinny n.
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan cyclone n.
monoton bir melodi eşliğinde söylenen sözler chant n.
eski bir güney afrika şehri transvaal n.
bulunduğu veya olduğu yer (bir kimsenin/bir şeyin) whereabouts n.
ağır bir vuruşun çıkardığı ses thump n.
çapraşık bir hal alma ensnarling n.
kazık bir yer gyp joint n.
bir yolcunun seferler arasında aktarma yapabilmesi için gereken asgari süre minimum connecting time n.
kıtaya yakın büyüklükte bir yer subcontinent n.
bir kimsenin tahsilini görüp yetiştiği okul alma mater n.
bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat cap n.
biriyle bir tartışmaya dahil olma jousting n.
kesik ve acı bir havlama yelp n.
belirli bir topluluğa özgü hastalık endemic n.
belli bir zümre galere n.
dil (bir gruba özgü) idiom n.
herhangi bir yazı paper n.
bir sistemi oluşturan işaretler notation n.
bir seçim bölgesindeki seçmenler constituency n.
bir hayli a fair sum n.
büyük bir kısmı yok olma decimation n.
resimler (ressamın yapıp bir araya getirdiği) portfolio n.
bant (plaktaki belirli bir) track n.
yabancı bir dilden alınan sözcük borrowing n.
fransa'da bir şehir dijon n.
bir içimlik miktar drink n.
yaklaşık beş kilometreye eşit bir uzaklık ölçüsü league n.
pavyon (parkta bulunan ve büyük bir kameriyeye benzeyen) kiosk n.
kaplumbağa kabuğu veya bunu andıran bir madde tortoiseshell n.
evli bir çiftin ayrı yaşaması legal separation n.
zehirli bir asya yılanı krait n.
bir günahı bağışlatmak için papazın önerdiği kefaret penance n.
özel bir tren (normal tarifede bulunmayan) special n.
ötüşü kedi miyavlamasına benzeyen bir tür amerikan ötücü kuş catbird n.
belirli bir çizgi takip etmeme excursiveness n.
bir sanat eserine veya edebi bir esere temel olan ana ilke data n.
bir vadinin başında veya dağın yukarı kısımlarında derin, kase biçimli çukurluk cirque n.
belirli bir alandaki bilgi expertise n.
bir deliğin etrafına madeni bilezik geçirme eyeletting n.
kendini bir şey sanan smart al·eck n.
bir altyazı türü closed caption n.
bir ihtimal off chance n.
bir şahsın beslediği atlar stud n.
mükemmel bir çözüm masterstroke n.
bir tür yumuşak beyaz peynir cream cheese n.
bilardoda bir vuruş follow n.
amazon bataklıklarında yaşayan yılanbalığı şeklinde bir balık tür lepidosiren n.
bir azizin kabrine koyma enshrining n.
büyük bir satış yerinde kasa yeri cash point n.
yedi yıllık bir süre a span of seven years n.
mayalanmış deve veya kısrak sütünden yapılan bir içecek koumis n.
nahoş bir kahkaha guffaw n.
olumsuz bir şey ima eden söz innuendo n.
işçinin herhangi bir nedenle işine gelmemesi durumu absenteeism n.
elde bir cinch n.
bir katedrale bağlı olan papaz canon n.
dini bir kuruluş veya grubun yönetimindeki özel okul parochial school n.
saçma bir iş a fool's errand n.
herkesin istediği bir iş a plum post n.
olumlu bir yan (bir meseleye ait) pro n.
greyfurt, turunç ve mandalinayı melezleyerek elde edilen jamaika'ya özgü bir narenciye ugli n.
vadi gibi çukurluk bir alan üzerinden kara veya demiryolunu geçiren ayaklı köprü viaduct n.
ortadoğuda müslüman erkeklerin taktığı fese benzeyen bir çeşit şapka tarbush n.
ikiyüz yılda bir olan bicentenary n.
bir şirketin ambalaj ve nakliyat işlerine bakan kimse shipping clerk n.
postiş (uzun bir) switch n.
belirli bir durumda ve zamanda giyilen kıyafet regalia n.
her yıl değişik bir tarihe rastlayan yortu movable feast n.
bir kimsenin geçmişi past n.
beysbola benzeyen bir top oyunu rounders n.
bir sonuca ulaşmak için kullanılan şey means n.
durağan gazı uçucu bir sıvının buharı yardımıyla doygun hale getiren alet saturator n.
işletme (ticari/sınai bir kuruluşu) operation n.
bir sürü quiverful n.
en ileri safha (bir olayda) white heat n.
sıkıntılı bir durum adversity n.
çılgın bir hal frenzy n.
kutlama (özel bir günü) observance of n.
bir devletin yönetim biçimi regime n.
kilise yetkililerinin çıkardığı bir kanun canon n.
kötü bir amaç için yapılan büyü black magic n.
bir parçanın yavaşlık veya çabukluk derecesi departure n.
tek bir merkeze yoğunlaşıp diğer yönleri yok sayma centration n.
felce sebebiyet verebilen bulaşıcı bir virüs hastalığı poliomyelitis n.
dünyanın veya belirli bir coğrafyanın bir araya getirilmiş haritalar derlemesi atlas n.
ruhun bir bedenden diğerine geçmesi reincarnation n.
bir ders vermek amacıyla kaleme alınmış kısa hikaye exemplum n.
belirli bir ülkede yaşayan halk people n.
bir yudum içki slug n.
olay (meydana gelen herhangi bir) occurrence n.
mayalanmış deve veya kısrak sütünden yapılan bir içecek koumyss n.
bir kurumun canlılığı vitality of an institution n.
kırmızımsı bir renk a reddish tint n.
vidanın bir tur dönüşü screw n.
bir grup nöbetçi asker picket n.
tek bir iş yapma (birçok alan veya iş yerine) specialization n.
uçağın bir yana yatması bank n.
bir iş için lüzumlu malzemenin vaktinde gelmesini temin eden expediter n.
heyecanlı ve şaşkın bir hal fluster n.
bir iskoçya kasabası jedburgh n.
bir bebek ninnisi three blind mice n.
bırakma (birine bir şeyi) settlement n.
kesme (vücudun bir uzvunu bütünüyle) mutilation n.
bir tür türk tütünü laodicea n.
bir yapının üzerindeki teras gazebo n.
aygıtlar (belli bir amaç için kullanılan) apparatus n.
bir tür lale thimbleweed n.
koyu renkli bir çeşit bira stout n.
bir azizin kabrine koyma enshrinement n.
belirli bir his vibe n.
bir tunus adası jerba n.
bir tür zinkon jacinth n.
bir bireyin belirli bir eylemi yapması için gereken süre body clock n.
belirli bir alanda sahip olunan itibar laureating n.
kedigillerden jaguar benzeri bir hayvan catamount n.
bir ingiltere şehri axminster n.
kıvamı koyu iri bir damla blob n.
likör içerikli bir irlanda viskisi baileys n.
dosya (bir şeyle ilgili belgeler) file n.
büyük bir miktar considerable amount n.
bir aletin yetişebileceği uzaklık reach n.
ince bir tabaka halindeki kar tanesi flake n.
heykel için özellikle duvarda bir oyuk niche n.
ağır bir topla oynanan bir oyun bowling n.
otuzda bir thirtieth n.
bir grubun dışında olan kimse outsider n.
bir şeyin yararlı olan kısmı goodness n.
kalın sapları olan geniş bir bambu krooman n.
bir şeye yaramayan zafer hollow victory n.
kabuklularda larval bir dönem zoaea n.
bir işi başarı ile yapmanın yolları ways and means n.
kuzeydoğu rusya'da bir bölge kolyma n.
bir emir gibi yapılan istek demand n.
bir üst makama atama elevating n.
kendi malı olmayan bir mülkte kanuna aykırı olarak oturan kimse squatter n.
başlangıç (bir olayın vb) onset of n.
hava (bir yere özgü manevi) tone n.
bir su kütlesine uzantı yapan kara parçası spit n.
yirmide bir twentieth n.
aşağılık bir durum degradation n.
bir yıllık yavru yearling n.
glisin; kreatin sentezinde kullanılan bir amino asid glycine n.
bağışlama belgesi (birine bir şeyi) settlement n.
birdenbire başka bir tarafa yönelme swerve n.
bir tür sinekçil kingbird n.
herkesin bilmediği bir haber tip n.
bir dakikalık sürenin altmışta biri second n.
kendine layık olmayan bir işte kullanma (yeteneğini vb'ni) prostitution n.
turunçgillerden bir meyve kumquat n.
bir alışkanlığın bırakılması deprogramming n.
bir tür sahil kuşu willet n.
sultan sanına sahip bir hükümdarın ülkesi sultanate n.
kuvvetli bir çeşit mukavva tagboard n.
uzun bir aradan sonra bir yere dönen (kimse) returnee n.
bir şeye uygun olarak hareket etme acting on n.
bir saç stili ducktail n.
yağmurlu bir gün a wet day n.
onda bir teind n.
bir dostumuz a friend of ours n.
bir şeyi olduğundan hafif gösteren ifade understatement n.
ilahi bir göreve çağrı vocation n.
bir kimsenin kullandığı sözcükler vocabulary n.
sciaenidae familyasından davul sesi çıkaran bir çeşit balık drumfish n.
çok kısa bir mesafe step n.
bir yıllık ömrü olan bitki annual n.
bir mantar çeşidi candida n.
bir şeyin olumlu ve olumsuz tarafları the pluses and minuses of something n.
alma (insanları bir yerden) evacuation n.
kızıl deniz ve hint okyanusu sularında yaşayan ve bitkiyle beslenen bir çeşit memeli hayvan dugong n.
laktik asidin herhangi bir tuzu veya esteri lactate n.
çok sade bir çeşit kadın elbisesi shift n.
saklı olan anlam (bir şeyin içinde) implication n.
hayvanın ısırmasına veya zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri gibi kaf mouthpiece n.